ANALARIMIZA ve EŞLERİMİZE SEVGİLERİMİZLE
ANNELER GÜNÜ BİR GÜN DEĞİL, HER GÜN DEĞİL, HER DAKİKA DEĞİL, HER SANİYE DEĞİLDİR. ANNELER GÜNÜ HER NEFES ALIŞ VERİŞTEDİR.
ANNELER GÜNÜ BİR GÜN, ALIŞ VERİŞ YAPILAN GÜN DEĞİLDİR. ANNELER GÜNÜ ÖMÜR BOYU KARŞILIKSIZ ALIŞ VERİŞ GÜNÜDÜR.
ANNELER GÜNÜ, GÖSTERİŞ GÜNÜ DEĞİLDİR. ANNELER GÜNÜ SADE, İÇTEN SEVGİ GÜNÜDÜR.
ANNELER GÜNÜ DARGINLIK,KÜSKÜNLÜK GÜNÜ DEĞİLDİR. ANNELER GÜNÜ ÖMÜR BOYU SADAKAT, SAYGI, SEVGİ, HİZMET GÜNÜDÜR.
ANNELER GÜNÜ SADECE KENDİ ANNESİNE HÜRMET EDİLEN, ONLARI SEVEN GÜN DEĞİLDİR. ANNELER GÜNÜ AYNI SAMİMİYETLE VE AYNI DERECEDE KENDİ EŞİNE VE TÜM ANALARA SEVGİ GÖSTERİLEN GÜNDÜR.
UNUTMAYIN !!!
YÜCE ALLAH; Kuran-ı Kerimde bizlere şöyle haber veriyor. "Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana- babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendisine ‘’ OF ‘’’ bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle." ( Isra suresi.23.Ayet .)
Yine bir Ayet-i Kerime de ; "Biz insana, ana – babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır .Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. İşte bunun için, ÖNCE BANA, sonra da ANA – BABANA şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak BANA dır." Lokman suresi.14.ayet.)
Peygamber Efendimizde ana-babalarımız hakkında şu öğütlerde bulunmuştur ;
** Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, ana ve babanın hoşnutluğunu, sevgisini kazanmaya bağlıdır.
** ALLAH’IN RIZASI, ANA VE BABANIN RIZASINDA, ALLAH’IN GAZABI DA, ANA VE BABANIN GAZABINDANDIR.
** Babanın, oğlu için dua etmesi, Peygamberin ümmeti için dua etmesi gibidir.
** Bir kimse anne ve babasına duayı keserse,ALLAH onun rızkını dünya da keser.
** Bir adam,Peygamberimiz’e; ‘’’ Anne-babanın ,çocukları üzerindeki hakkı nedir diye sorunca;peygamberimiz ; ’’ Onlar senin ya Cennetin , ya da Cehennemindir.‘’ diye buyurdu.
SEVGİLİ DOSTLAR,
Analarımız ve babalarımız hakkında neler yapsak, neler söylemeye çalışsak onların bizlere bir günlük, bir dakikalık, bir saniyelik hatta bir nefeslik bile olsa haklarını bu dünyada ve gelecek dünyada ödeyemeyiz. Bir örnek verelim ve bazı güzel ve anlamlı hikayelere dönelim..
Annelerimiz bizleri 9 ay karnında taşımıştır. Sen –ben denize girerken o sıcakta karnında 1-2 kg.ağırlık taşıyordu. Hadi karnımıza 2 kg.taş bağlayarak taşımayı deneyelim bakalım, kaç gün tahammül ederiz. Bir düşünelim ve ona göre anamıızın kıymetini bilelim. Başka söze gerek var mı ?
ANAMIZI VE ONA OLAN DEĞERLERİMİZİ VE KAZANACAĞIMIZ GÜZELLİKLERİ ANLAMAK İÇİN BAZI İBRET DOLU SATIRLARI AŞAĞIDA BULACAKSINIZ ( Yazı alıntıdır. )
Musa Aleyhisselam cennetteki komşusunu merak eder ve Allah'a iltica ederek, cennette kendisine kimin komşu olacağını bildirmesini ister.
Allah Celle Celalühü tarafından bildirilir ki:
- Ey Musa, senin cenneteki komşun falan yerdeki kasaptır.
Musa Aleyhisselam doğru o kasaba gider. Kendisine misafir olmak istediğini söyler. Kasap Hz. Musa'yı evine misafir eder. Yemek vakti geldiği zaman kasap Hz. Musa'ya:
- Siz buyurun, benim bir vazifem var, diyerek kalkar, tavanda asılı olan zenbili (sepeti) indirir. Orada küçücük bir canlı bulunmaktadır. Pişirdiği eti ona yedirir. Sonra Musa Aleyhisselam'ın yanına gelir. Hz. Musa meseleyi sorar. Kasap der ki:
- O zenbildeki, benim annemdir. Kendisi hastadır. Ben her akşam gelir onun hizmetini yapar, altını temizlerim. Fareler zarar vermesin diye giderken yukarı kaldırırım. Belki karım anneme bakmaz diye de evlenmedim. Hizmetini sadece kendim yapıyorum. O da bana hep "Ya Rabbi benim bu oğlumu cennette Musa’ya komşu eyle" diye dua eder.
Bunun üzerine Hz. Musa kendisini tanıtır ve Allah'ın kendisine bildirdiği hususu açıklar. Kasap oldukça sevinir.
* * *
Hasan Basri Hazretleri, hacda tavaf esnasında bir genç görür. Genç, sırtında bir zenbil olduğu halde tavaf etmektedir. Bu durum Allah'ın evine karşı saygısızlık gibi olacağından, onu ikaz etmek ister. Gence:
- Ey delikanlı niçin sırtında zenbille tavaf ediyorsun? Bu durum, Allah'ın evine karşı da saygısızlık olur, der. Bunun üzerine genç:
- Efendim, bu boş bir zenbil değildir. İçinde annem vardır. Yedi defadır Şam'dan buraya onu bu zenbil içinde getiriyorum. Sırtımda haccediyorum. Bu hareketimle acaba onun hakkını ödeyebildim mi? der. Hasan Basri Hazretleri:
- Ey genç, analık hakkını bir tarafa bırak, sen annenin karnındayken, bir taraftan bir tarafa dönmenin hakkını bile ödeyemezsin. Çünkü annenin hakkı çok büyüktür. Ödenmez, buyurur.
* * *
Şeyh İshak Hazretleri annesinin bulunduğu kabirden geçerken bakar ki annesi kendisine kırgın vaziyette. Kendisi veli bir zat olduğu için manevi konuşmayla, bunun sebebini annesinden sorar. Annesi şöyle cevap verir:
- Ben sana şu sebepten kırgınım. Sen buradan geçtiğin halde beni ziyaret etmedin. Halbuki her geçtiğin zaman, ben hem senin yüzünü görmek, hem de beni ziyaret etmeni isterim. Eğer ziyaret etmeden gidersen, sana kırılırım, der.
Onun için annelerin kabirlerinin yanından her geçişte onları ziyaret etmelidir. Onlar ne kadar çok ziyaret edilirlerse, bizlerden o kadar memnun olurlar. Ne kadar memnun olurlarsa, Allah da bizden o kadar memnun ve razı olur.
SEVGİLİ ANALARIMIZI VE EŞLERİMİZİ HER SANİYE ANMAK VE ONLARA HER NEFES ALIŞ VERİŞİMİZDE SAYGI, SEVGİ GÖSTERMEYİ YÜCE RABB’İMDEN NİYAZ EDER VE BİZLERİ DE ONLARA YARDIM ETMEYİ, ONLARIN YANIDA HER AN OLMAYI DİLERİM.TÜM ANALARIMIZI VE EŞLERİMİZİ SAYGI VE SEVGİ İLE KUTLUYORUM.
ORHAN SELVİ
12.05.2013
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&