SEVGİLİ DOSTLAR
Sizlere elimizden geldiğince her hafta değişik konulardan bahsedeceğim. Gayemiz bu yazılanlarla sizlere bazı bilgiler aktarmak olacaktır. Dolayısı ile gördüklerimizi, bildiklerimizi, duyduklarımızı sizlerle paylaşmış olacağız. Böylece her hafta değişik konulara değineceğiz. Bu haftaki konumuz, ziyaret ettiğim EDİRNE ve gezilebilecek yerleri olacaktır.
Edirne ili Türkiye’nin Avrupa’daki topraklarının oluşturduğu Trakya’da yer alır. Yüzölçümü 6174 km.karedir. Edirne ili doğuda Kırklareli ve Tekirdağ, güneydoğuda Çanakkale illeri, güney ve güneybatıda Ege Denizi, batıda Yunanistan, kuzeyde ise Bulgaristan ile çevrilidir.
EDİRNE İ.Ö.124 yıllarında kurulmuş olup Adrianopolis adıyla anılırdı.1361’den Osmanlı'ların şehri fethinden sonra Edrinus, Endiriye, Edrinebolu, Edrune ve Edrine adlarıyla anıldı. Edirne 1365 ila 1453 arasında Osmanlı Devleti'nin başkenti idi.1845 de ise Kent Belediyesi kuruldu. İl merkezi Edirne Trakya’nın İstanbul’dan sonra ikinci büyük il merkezidir.
Edirne’ye geldikten sonra gezilmesi ve görülmesi gereken en önemli yerler :
Edirne Bedesteni: 1418 yılında tamamlanmış olup Eski Caminin karşısındadır.
Eski Cami: 1414 tarihinde bitirilmiştir. Çok kubbeli camilerin en sonuncusudur. Selimiye cCamiinin altında, ana yola bitişiktir.
Gazi Mihal Köprüsü : Tunca Irmağının üzerinde, kentin batısındadır.
II.Bayezid Külliyesi : Tunca Irmağının kıyısında 1484-1488 yıllarında II.Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Cami, medrese, imaret mutfak , fırın ve erzak depolarından oluşmaktadır.
Koru dağı orman içi dinlenme yeri : Keşan-Gelibolu yolunun 15. km'sinde piknik yerleridir.
Muradiye Camisi : Muradiye Mahallesinde II.murat’ın 1435 yılında yaptırdığı zannedilen camidir.
Peykler Medresesi : Edirne içinde Üç Şerefeli Cami’nin doğusunda ve Sultan Mehmed’in yaptırdığı sanılıyor. 1968 de Öğrenci yurdu olarak restore edildi.
Rüstem Paşa Kervansarayı : Eski Caminin hemen arkasındadır. 1560-1561 yıllarında Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırdığı bu Kervansaray 1972 yılında onarıldı ve 1980 de Ağa Han Mimarlık Ödülünü kazandı.
Saatli Medrese : Peykler Medresesinin bitişiğindedir.
Selimiye Camisi : Edirne’nin en önemli camisidir. Osmanlı mimarisinin doruk noktasını oluşturan cami 1568-1575 arasında II.Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış olu Edirne kentinin simgesi sayılır.
Uzunköprü : Uzunköprü kentinde, Ergene Irmağı üzerindedir. 1443-1444 te II. Murat tarafından yaptırılmıştır. 174 gözü ve 1392 m. uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun tarihi köprüsüdür.
Edirne 1746 yılında büyük bir yangın geçirmiştir. Öyle büyük bir yangın olmuş ki, Büyük İstanbul yangınından aşağı kalmamış. Mücellitler Çarşısında başlayan yangın, Kule Altı ve Ağaç Pazarı’na kadar yayılmıştır.
Yangın ile ilgili uzun bir şiirden bir dörtlük ile yangının önemini anlayalım.
Otuz mahalle alev aldı birden,
Dendi : ’’ Yangın çıkmış KULE DİBİ’inden’’
Alevler yükseldi MÜCELLİTLER’den,
Çığlıklar başladı çevre yanlardan.
Edirne’de 1752 yılında büyük bir zelzele olmuştur. Temmuz ayında başlayan sallantılar 11 ay gece gündüz devam etmiştir. Yıkıntılar altında kalan ölüler çıkartılıp gömülememiştir. Yangından 6 yıl sonra bu zelzele meydana gelmişti. İşte zelzele ile ilgili şiirden bir dörtlük .
Onbir ay salladı,gece gündüz,
Ahşap evler oldu,yerle bir ve dümdüz.
Enkaz altı cesetler çıktı, cansız,
Ölenleri buldular hep korkudan.
Selimiye Camisini yapan Mimar Sinan bu caminin yapılmasına Ustalık eserim dediği bilinmektedir.
Rivayete göre ; Caminin arsası içinde bir lale bahçesi varmış. Ve bu bahçenin sahibi de bir kadınmış. Bu arsayı cami için satmak istememiş. Uzun uğraşmalardan sonra kadın arsayı bir şartla satmayı kabul etmiş. Arsanın sembolik olarak yaşatılması için bir lale motifi yapılmasını istemiş. Mimar Sinan’da lale motifini yapmış fakat ters olarak.
Camideki lale motifi lale bahçesini, lalenin ters yapılması ise kadının tersliğini ifade etmektedir.Ters lale dahil Selimiye çinilerinde 101 ayrı lale motifi kullanılmıştır.
Selimiye Camisini gezenlerin ilk aradıkları yer bu ters lalelerin bulunduğu sütundur. Edirne’ye gezmeye gelenlerin tarihi yerleri gördükten sonra CİĞERCİ’lerdir.Yanlız ciğer yiyeceklere tavsiyemiz her yerde yememeleridir. En meşhur olanı Ciğerci AYDIN’ın yeridir. Tatlı sevenlere tavsiyemiz ASLANZADE kurabiyecisidir.
Edirne ilimizi görmeyen dostlarımıza biran önce bu görkemli ve tarihi içinde barındıran eski başşehrimizi görmelerini tavsiye ederiz.
Hepinize iyi ve güzel seyahatler dilerim.
Orhan SELVİ
12.12.2012