Edirne ‘ye Gezi

II.BEYAZIT KÜLLİYESİ / SAĞLIK MÜZESİ - SELİMİYE CAMİİ
     Bu hafta sonu yani,14.08.2021 Cumartesi günü eşim ile birlikte gezmek ve arkadaşım ile buluşmak ve onlara ziyaret maksadı ile SERHAD Şehrimize bir yolculuk yaptık. Osmanlı İmparatorluğu padişahlarından 1.Murat 1361 yılında Edirne’yi fethinden 93 yıl sonraya kadar yani 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul’u fethi edene kadar burası Osmanlıların başkenti olmuştur.
               Yolculuğumuz gayet neşeli ve huzurlu olarak devam etmiştir. İlk gittiğimiz ve ziyaret ettiğimiz yerimiz tabi ki Sultan II.Selim’in emri ile 1568 – 1574 yılları arasında Mimar Sinan tarafından yapılmış olan SELİMİYE Camii olmuştur. Burada kılınan namazdan sonra diğer tarihi yerler, Külliyeler, Medreseler, Osmanlı Mezar taşları, Şehrin değişik yerlerinden manzaralar seyredildikten sonra dostum ve Edirne’nin tanınmış kişiliğine sahip eski Belediye Başkanlığı encümenlerinden, Sanayi Odası ve diğer kuruluşların eski yönetim kurullarında görev almış , Edirne'nin tanınmış işyeri sahiplerinden arkadaşım, kardeşim ,toprağım, Bulgaristan Göçmenlerinden BAYKAL ET firması sahibi RASİM BAYKAL ile yaptığım ziyaret ve sohbet kısa fakat olumlu bir havada geçmiştir. Kısa olması gezecek yerlerimizin çok ve zamanımızın az olmasından kaynaklanmıştır.
                 Daha sonra onun misafiri olarak KIRKPINAR Ciğercisinde ağırlanmamız nefis bir ciğer tava ve muhteşem bir köfte ziyafeti ile yolumuz II.BAYEZİD KÜLLİYESİNE uzanmıştır.
             Tarihi bir komplekste yer alan ve II.Beyazid Külliyesi içinde bulunan bu Sağlık Müzesi antik ilaç ve tedavileri hakkında sergileri içeriyor.
              Edirne’de bulunan tarihi külliye ikinci başkent konumundaki Edirne’yi Daruşşifaya kavuşturmak amacıyla Sultan II.Bayezid tarafından 1484 – 1488 yıllarında Mimar Hayrettin’e yaptırılmıştır.
             Külliye Edirne şehir merkezine 2 km uzaklıkta Tunca Nehri kıyısında yer alır. Geniş bir alan üzerine inşa edilen Külliye, cami, imaret, mutfak, erzak ambarı, medrese, daruşşifa ve hamamdan oluşmaktadır.
             Havlusunda bulunan II.Bayezid Camii 20,55 m çapında tek bir kubbesi ve iki minaresi olan anıtsal bir yapıdır. Yanlarında dokuz kubbeli , kapıları dış yöne açılan tabhane ( Kitap Basımevi ) bölümleri bulunur. Hünkar mahfili ( padişahların Cuma ve Bayram ve Kandil gecelerinde namazlarını kıldıkları özel mekanlardır. ) mermerden yapıldığı ve oldukça güzel olarak görülmektedir. Külliyenin içindeki Daruşşifa ve Tıp Medresesi Sağlık Müzesi olarak hizmet vermektedir.
              Gezimiz eserlere ve eski Daruşşifa ve Tıp merkezinin bulunduğu odaları ve odacıkları gezerek eski devirlerde yapılan ilaç, tedavi, ameliyat, tıp dersleri ve müzik ile yapılan tedavileri görerek birçok fikirlere sahip olduk. Görülmesi ve incelenmesi gereken önemli bir yer olduğunu da yeri gelmiş iken söylemek isterim.
             Daha sonra gezimize Edirne ilimizin iki nehrini ve üzerindeki köprülerin ve akan suların durumunu görmek için önce TUNCA nehrini ve Köprüsünü geçerek ikincisi olan MERİÇ Nehrini ve Meriç Köprüsünü gördük. Ancak çok duyduğumuz ve birçok sellere ve zararlara sebebiyet verdiği su taşmaları yerine suyun çok çok az olması ve suyun eksikliğinden kaynaklanan adacıkların olması Bulgaristan Ülkesinden barajların açılmadığı ve dolayısı ile bizim topraklardaki Tunca ve Meriç nehrinde suların olmadığı görüldüğünü tespit ettik. Bu köprüleri geçtikten sonra Meriç Nehrinin kıyısında bulunan birçok çay bahçelerinden biri olan çay bahçesinde akşam yorgunluğunu atmak için çay ve kahve molası vererek dinlenmeye geçtik. Gece 21.30 ‘a kadar Edirne Meriç Nehrinin kenarında Meriç nehrinden akan çok az suyun güzelliğini ve Meriç köprüsünün o ihtişamlı yapısını seyrettik. Saatin ilerlemesi nedeni ile daha sonra Çorlu’ya evimize dönmek için Serhad Şehrimizi tekrar ziyaret etmek için ayrılmış olduk.
             Edirne ilimizde mutlaka gezilecek çok önemli yer sayısının 45 olduğu söylenmektedir. Ama gerçekte gezilmesi küçüklü büyüklü yer ve eser sayısı 200 – 250 adet arasında olduğu da konuşulmaktadır. Öyle veya böyle sayılara takılmamak gerekir. Önemli olan her kişinin mutlaka ve mutlaka Edirne ilimizi ve çevresinde bulunana tarihi ve turistlik yerleri gezmek ve görmek burası ve bu eserler hakkında bilgi görgü edinmek hepimiz için önemlidir. Edirne’yi ,Selimiye camisini, Alipaşa Çarşısını, Lozan Anıtı ve Müzesini, Edirne Türk islamı Eserleri Müzesini, Edirne Sağlık Müzesini, Sarayiçi Balkan Savaşları Şehitliğini, Muradiye Camii, Hafızağa Konağı, Edirne Adalet Kasrı, Rüstem Paşa Kervansarayı, Sweti George Bulgar Kilisesi, Sinagog, Kırkpınar Er Meydanı, Lala Paşa Dolmenleri ( Mezarları ), Hıdırlık Tabyası, Beyazid Köprüsü, Vali Hacı İzzet paşa Türbesi ve daha birçok yerleri gezmek ve görmek gerekmektedir. Bunları veya bunlardan bazılarını görmeden EDİRNE’yi gördüm demek Edirne’yi ve çevresini gezmek demek değildir. Ve bilhassa Edirne Tava Ciğerini, Ciğer sarmasını, Elbasan Tava, Piyaziye, Zirva ve köftesi ile tatlılardan Acıbadem Kurabiyesi, Bademli EDİRNE kurabiyesi, Kişkiş Şekerleri, Deva-I Misk Helvası, Lokum ve dillere destan EDİRNE Badem Ezmesini yemeden veya hediye götürmeden Edirne de yemek veya tatlı yedim demek doğru bir kelam değildir.
           Tüm Dostlarıma SERHAD ŞEHRİMİZ EDİRNE’yi biran evvel ziyaret ederek önemli ve tarihi yerleri ve mekanları biran evvel gezmeleri, görmeleri ve o müthiş yerler hakkında gerekli bilgiler almalarına sağlık veririm.

EDİRNE’ den SELAMLAR.
Orhan SELVİ
15.08.2021